OSMANLI DEVLETİ'NDE HAREM HAYATI - Prof. Dr. Kenan Ziya Taş
…sayısı artmıştır. Hanedan’ın 1853’te Dolmabahçe Sarayı’na
taşınması ile resmi saray olmaktan çıkmıştır.
Topkapı Sarayı, devletin idare merkezi olarak kullanıldığı
zamanlarda Birun, Enderun bünyesindeki Harem denilen kısımları birbirini takip
eden dört ana avluda yerleşikti.
Birinci avluya, Ayasofya cami karşısına en dıştaki Bab-ı
Hümayun diye bilinen kapıdan girilir. Birinci avluda saray fırınları, darphane,
muhafız alayı, odun depoları ve aşağıdaki düzlüklerde özel sebze bahçeleri yer
alırdı. Sarayın ilk yapıları bu avlunun içindedir.
İkinci avluya, bugün müze olan kısmın ana girişini
oluşturan, Orta Kapı diğer adıyla Babüsselam denilen kapıdan girilir. Yönetim
birimleri bu ikinci avluda yer alır. Burada sadece padişah ata binebilirdi.
Devletin resmi törenleri ile devletin her köşesinden gelen halktan kişilerin ve
diğer resmi görevlilerin merkezi idare ile işleri, yönetim merkezi olması
itibarı ile bu avluda görülürdü.Sarayın tek kulesi de buradadır. Devlet
adaletinin bu divanda dağıtılmasından dolayı buraya Adalet Kulesi denilirdi. Bu
kuleden bütün İstanbul ve liman gözetlenebilirdi. Kulenin tek girişi harem
kısmında bulunmaktadır.
Üçüncü avluya, Babüssaade denilen kapıdan girilirdi. Burası
sultanın özel avlusu konumundadır. Ak hadım ağaların denetimine bağlı olduğu
için Ak ağalar Kapısı ve Enderun Kapısı olarak da bilinir. Ak ağalardan özel
izni olmayan hiç kimse geçemediği bu kapıdan, Taht Odası, Hazine Dairesi,
Enderun, Divan-ı Hümayun, Kutsal Emanetler bölümü bu kısımda yer alırdı.
Dördüncü avluya, sarayın üçüncü avlusundaki koridorlardan
geçilirdi. Burada sarayın sultana ve haremine özel bakımlı ve çok güzel
çiçekler ve bitkiler ile düzenlenmiş bahçeleri bulunurdu. Bu kısımda sarayın
tek ahşap bölümü ile Bağdat ve Revan köşkleri ve…
Sayfa-21-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder