…demişti. Topu ancak misafirlerin gidecekleri son gün ortaya
çıkarmıştı.”
Baba Ahmet Bey de anlatıyordu oğlunu; kısa yaşamını,
biyoloji öğretmeni Ayşe Nuran Ararat ile evrim teorisi tartışmasını…
Abdullah Çatlı, lise yıllarında, her delikanlı gibi sigaraya
da başlıyordu. Babası bir gün arkadaşları ile sigara içerken görünce babasından
ilk tokadını da arkadaşlarının gözleri önünde yiyordu. Ne bu tokadın utancını
unutuyor uzun yıllar ne de sigaradan vazgeçiyordu.
NAMUS BELASI
Abdullah Çatlı, ortaokula başladıktan sonra futbola ilgi
duyuyor, aylak günlerinde topun peşinden koşuyordu.
Ortaokul son sınıfta okurken, konaktan apartman dairesine
taşıyordu Ahmet Bey ailesini. Bozkurt Sokak’taki evlerinde Nevşehir Lisesi’ne
gidip geliyordu Abdullah Çatlı…
1969 yılında Abdullah Çatlı, lise birinci sınıfa başlıyordu.
Lisede müzikle de ilgileniyor, yeteneği onu bando takımının
şefliğine taşıyordu.
Kavgacıydı, sinirliydi ve bir o kadar da muhafazakârdı. Bir
delikanlı bando takımının çalışmaları sırasında bir kız öğrenciye laf atıyordu.
Bunu duyan Çatlı, hiç düşünmeden elindeki borazanı delikanlının kafasına
vuruyordu.
Sonraki yıllarda da kız-erkek arkadaşlığı konusundaki
tutuculuğunu sürdürüyordu. Bunun en yakın tanıklarından biri de tanıdık
biriydi: Haluk Kırcı,
Anakara Emek’teki Nene Hatun Yurdu iki bloktan oluşuyordu,
birinde kız, diğerinde erkek öğrenciler kalıyordu.
Sayfa-21-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder