Bir Devrin Hikâyesi
Bu anatominin başarısı, yalnızca konu edindiği zulmü iyice
resmetmiş olmasından kaynaklanmıyor. Yanı sıra bir de reçete sunuyor. Sabrın,
direncin, kararlığın ve tabii imanlı bir yüreğin her türden beşeri mahkûmiyeti
aşmaya nasıl muktedir olabileceğini gösteriyor. Sanırım bu sebeple adı Bir
Zulmün… Değil, “Bir Mahkûmiyetin Anatomisi”
Şu anlatılan yerler hemen yanı başlarımızda, şu olanlar
henüz yakın zamanlarda oldu ve hala oluyor… “Peki, bu kin ne?”, “Bu garaz
neden?”, “Bu cüret kimden?”, “Bu olanların olmaması için ben ne yapıyorum?”
diye sorabilirse okuyucu, kitap amacına ulaşmış, onca acılı yüreğin ıstırabı
nispeten hafiflemiş olacaktır.
Acıyla, çileyle, ıstırapla, ümitle-ümitsizlikle ve illa
imanla dokunmuş bu kilimin son düğümünde; Anatominin son satırında –eminim- “Bu
devrin hikayesi burada bitmez, bitemez, bitmemeli…” diye haykıracaksınız.
Bitmeyecek de inşallah! Bu devrin Anatomileri de yazılacak
daha…
http://www.kitapas.com/urun/bir-mahkumiyetin-anatomisi/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder