3 Tem 2013

TANRININ UNUTULAN ÇOCUKLARI

TANRININ UNUTULAN ÇOCUKLARI - Craig Silvey


…şişip kararmıştı. Çenesinde küçük bir kesik, alnında başka bir kesik vardı. Dayak yemişti. Biri onu feci şekilde dövmüştü. Midem altüst olmuştu. Gözlüğümü gözlerime yapıştırırken titriyordum.
“Bu halkayı çıkarmak istiyorum,” dedi Jasper, kısık sesle ve başı eğik halde. “ Ama düğümü çözemiyorum. Halka bile değil. Baksana. Sadece düğüm. Hepsi göstermelik. Belki de iş bitene kadar asılmamıştı. Belki daha önce öldü. Kesmek zorunda kalacağım,  Charlie. Ama dikkatli olmam gerek.”
Başımla onayladım.
Jasper bıçağı almak için kalktı. Hemen onun geri dönmesini diledim.
Laura’nın canını yakabilirmiş gibi, bir cerrahın titizliği ile ipi kesti. Duyabildiğim tek şey o hafif kesiklerdi. Şık. Şık. Şık. Sonunda ip çözüldü. Yerimde hafifçe sıçradım. Belirgin bir şeyi başarmış gibiydik ve Jasper yavaşça ipi çıkardı. Paha biçilmez bir gerdanlığı çıkarır gibi.
Laura’nın boynundaki koyu renk izlere ikimizin de hazır olduğumuzu sanmıyordum. Tüylerim diken diken oldu. Ellerim uyuştu. Jasper boğazına bir şey takılmış gibi bir ses çıkardı ve dişlerini sıktı.
Jasper, Laura’nın cesedini şöyle bir inceledi. Elmacık kemiğinin üzerindeki ve omzundaki ince sıyrıklara dokundu. Parmaklarını Laura’nın kaymaktaşı gibi kollarından aşağıya kaydırdı. Tuhaf ve sessiz bir incelemeydi. Benimde aynı şeyi yapmamı beklememesini umuyordum. Laura’nın bacaklarına, ayak bileklerine ve ayaklarına baktı. Kaşlarını çattı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder