Çatlı Reis, onca iş arasında ailesini görmek için zaman
ayırıyor hafta sonlarında yine Nevşehir’e evine koşuyordu. Ankara da Reis,
evinde baba olmak ne zorlu bir değişim demekti. Kızı Gökçen onu özlemle
bekliyordu. Eşi Meral tedirginlik içinde geçirdiği bir haftadan sonra onu
karşısında görünce mutlu oluyordu. Nevşehir’ e gidince bir başka oluyordu
teşkilatın havası. Ülkücülerin etkinlik kurduğu kent ve çevresinde çok güzel
çalışmalar yapılıyordu.
Bütün Ocak başkanları ve üst düzey yöneticiler gibi Çatlı
Reis de sürekli izleniyordu. Nereye giderse ardındaydılar. Ne yaparsa not
ediliyordu. Ne konuşursa bir yerlere iletiliyordu. Ondan çekiniyorlardı. Ondan
korkuyorlardı. Buna karşılık Reis dikkatli davranıyordu. Tanıkları ve bulundukları yerleri daima
bilinir yapıyor, ortadan kaybolduğunda ise nerede olduğunu kimse bilmiyordu.
Savaşın şartlarına göre davranıyordu Reis. Başarı ancak bu şekilde kurgulanırdı.
Azgın düşmanın oyunları ancak bu şekilde çözülürdü. Komünistlerin ölüm
listesindeydi pek çok Ülkücü gibi. Attığı her adım önemli ve dikkatliydi.
Üstelik teşkilattan sorumluydu.
Nevşehir çok önemliydi Ülkücüler için. Anadolu’nun
merkezinde bir kaleydi. Nevşehir nefes alınan, saklanılan, geçilen, aktarma
yapılan sağlam yerlerden biriydi. Çatlı Reis aile ziyaretlerinin yanı sıra
teşkilat için de çalışıyordu Nevşehir’e
gidince.
Öyle yerinde oturup yok olmayı bekleyecek değildi Ülkücüler.
Öyle yapılanlara susup şehit olma sırası geleni toprağa
vermekle sınırlanamazdı görevleri. Elbette birbirlerini kollayacaklar, uğruna
hayatlarını hiçe saydıkları Ülküleri için savaşacaklardı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder