9 Tem 2013

HORTLAK

HORTLAK - Steve Barron



“Neden söz ettiğini anlamıyorum.”
Keçilerin boyunlarındaki çanlar çaldı ve araba ileri geri sallandı. “Bombalardan bahsediyorum! Hiç tarih kitabı okumaz mısın sen? Savaşın başlarında onlara, dokundukları anda havaya uçsunlar diye yiyecek paketlerinin içinde bombalar gönderdik.”
“Biz mi gönderdik?”
“Evet ya, büyüklerimiz gönderdi.” Başını sallayarak koşumlara asıldı ve araba takırdayarak hareket etti. İki kız da, sanki çok tehlikeli biriymişim gibi sıkı sıkı Bobby’ye sarılmışlardı.
“Tanrım, çok mutluyduk” diyordu babam. “Çocuklar gibiydik, öyle masumduk ki haberimiz bile yoktu.”
“Neden haberiniz yoktu?”
“Yeterli olduğundan.”
“Neyin yeterli olduğundan?”
“Her şeyin. Her şeyimiz yeterince vardı. Şuradaki bir uçak mı” sulanmış mavi gözleriyle bana baktı.
“Dur da miğferini takmana yardım edeyim.”
Kırılgan ellerini incitinceye dek miğfere şaplaklar attı.
“Kes şunu baba. Yeter artık!”
Artritli parmaklarıyla kayışın tokasını açmaya çalıştı; fakat beceremeyeceğini anladı. Gözyaşları lekelerle kaplı ellerine düşüyordu.
Şimdi geriye dönüp o yaz nasıl olduğumuzu düşündüğümde, yaşanan trajediden önce, babamın başından beri ne anlatmaya çalıştığına dair bir fikir edinebiliyorum. Hem de söylemeye çalıştığı şeyin söylediği şey olmadığını anlatmak için bir sürü zırvadan bahsetmesine rağmen. Gerçekten söylemeye çalıştığı şey; ne pastalar;…
Sayfa-99-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder