…olayı onu da biraz endişelendirmişti). Mya Mya astrologa
danışmalarını önerdiğinde, Khin Maung hemen kabul etti. Sırf hayır demeyen bir
insan olduğundan kabul etmemişti bunu. Aynı zamanda, ihtiyar adamın
bilgeliğiyle karısını biraz teselli edebileceğini ya da yıldızlar korkularını
haklı çıkarırsa en azından çocuklarını tehdit eden felaketi tam durduramasalar
bile nasıl hafifletebilecekleri konusunda tavsiye verebileceğini umuyordu.
Astrolog, köyün sınırında, ahşaptan yapılma gösterişsiz bir
kulübede yaşıyordu. Toplumdan gördüğü saygıyı belli eden hiçbir işaret yoktu.
Buralarda ona, arsanın yerinin iyi olup olmadığı ya da temel atma günü
yıldızların hayırlı bir konumda bulunup bulunmayacağı sorulmadan tek bir ev
bile yapılmazdı. Her düğünden önce gelinle damat ya da ebeveynleri gelip,
müstakbel çiftin horoskoplarının birbirine iyice uyduğundan emin olmak isterdi.
Astrolog ava çıkmak ya da başkent yoluna düşmek için en iyi tarihi yıldızlara
danışırdı. Yıllar boyu baktığı fallar öyle isabetli çıkmıştı ki, eyaletin ücra
köşelerinden bile gelenler olmaya başlamıştı. Şöhreti öyle iyiydi ki,
söylentilere göre – kimse kesin bir şey bilmiyordu ama dedikoduların da ardı
arkası kesilmiyordu – Kalaw’da yaşayan ve Burma astrolojisine batıl inanç diye
her yerde burun kıvıran İngilizlerin çoğu bile düzenli olarak onu görmeye
geliyordu.
Yaşlı adam minicik odasının ortasında bağdaş kurmuş oturuyordu.
Khin Maung, başı dolunay gibi yusyuvarlak, diye düşündü. Gözleri, burnu ve ağzı
eşit derecede biçimliydi. Mükemmel orantılı yüzün görünümü sadece iki kocaman
kepçe kulak bozuyordu. Kimse yaşını bilmiyor…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder