“şunu bir arayalım!” deyip telefonunu çevirdi. Dinlemelere
karşı şifreli konuşacaktı.
“Merhaba!” dedi karşısındaki düzgün bir Türkçe ile…
“Merhaba! İşler nasıl canım?”
“İyidir!Uğraşıyoruz!”
“Ne oldu bizim iş? Sana havale etmiştik! Çok gecikti. Beni
de sıkıştırıyor büyük başlar!”
“Merak etmeyin! Uygun ortam, konjonktür ve yer belirliyoruz.
Adamlar görevlendirildi. Çok yakında…”
“Anladım! Çok gecikmesin!”
“Tamam! Ödeme…”
“Ödeme kolay! Her zamanki gibi…”
Dışarıda birileri, garip hesaplaşmaların planını yapıyordu.
Bunun için taşeron örgütler kullanmayı, komünist, eli kanlı örgütlerden
yararlanmayı, karşılığını para olarak ödemeyi konuşurken; içerde de aynı
örgütler ve benzerleri kan dökmeye devam ediyordu. Bu aklı evveller topluluğu,
bu satılmış beyinler, bu kiralık eller, yaptıkları ve yapacakları ile
dökecekleri Türk kanıyla, kızıl devrimlerine ulaşacakları hayalini
kuruyorlardı.
“İstanbul, Mersin, Adana ve Ankara’da on kişi öldürüldü!”
Kan, bir hayalin dekoru olarak düşünüldüğünde kimin
öldüğünün önemi yoktu. Kızıl terör can almayı bilirdi. Sanatı buydu! Rezil bir
sanat!
“Muradiye Belediye Başkanı otelde öldürüldü”
“MHP ilçe başkanına pusu! Başkan ağır yaralandı!”
Hatırlıyor…
21 Temmuz 1977…
Önemli bir tarih daha!
Türkiye Cumhuriyeti’nin 41. Hükümeti kuruluyor ve Bülent
Ecevit’in azınlık hükümetinden görevi devralıyordu.
Başbakan Süleyman Demirel…
Demirel saat 11:00 ‘de Çankaya Köşküne çıkarak yeni bakanlar
kurulu listesini Cumhurbaşkanı’na sundu.
Alpaslan Türkeş ve Necmettin Erbakan, bu hükümetin başbakan
yardımcıları ve devlet bakanları olarak yer alıyordu. MHP’nin…
Sayfa-65-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder