11 Eyl 2013

Akıl Oyunları

Akıl Oyunları- Daniel Palmer


…hayal kırıklığına uğradı. Bu yüzden en azından şimdilik, Gibson evde kalmaya devam edecekti.
Beyaz bir tişört ve yeşil bir hastane önlüğüyle mutfağa giden Charlie’yi Monte de takip etti. Kendisine bir kahve hazırladı, fincana doldurdu ve yine peşinde Monte’yle oturma odasınagidip pencereden trafiği izledi. Saat düşündüğünden erkendi, 8.30, ama yine de Monte ve Charlie’nin güne başlamak için alışkın olduğundan daha geçti.
Charlie’nin, Boston’ın Beacon Tepesi’nde bulunan dairesi, dik bir yamacın güneyine konuşlandırılmış kahverengi kum taşından yapılma bir binanın üçüncü katının tamamıydı. Dairedeki mobilyaların sayısı, yok denecek kadar azdı ama bu kadarcık şeyin ederi, bunun üç katı büyüklükte bir daireyi tamamen doldurmaya yeterdi. Monte bacaklarını yere sürtüp hafifçe havladı, kısa bir süre içinde yürüyüşe çıkmak istediğine dair küçük bir uyarıydı bu. Charlie tepki vermedi, aldığı az kafeine rağmen çoktan çalışmaya başlayan beyni, Rachel’la yaptığı görüşmeyi tekrar oynatıyordu. Kadın herhangi bir saçma test yaptırmasını istememiş ya da açıklayamadığı deneyimlerini daha da kurcalamaya kalkışmamış, bunun yerine tıbbi bir MR istemişti. Belki de her şeyin sorumlusu beyninde gelişen bir lezyon ya da çok yaygın olmamakla birlikte şizofrenide görülenlere benzer halüsinasyonlara sebep olan bir tümördü. Rachel, iş stresini de olasılıklar listesinden silmemiş ama buna balıklama da atlamamıştı. Başka ihtimaller olduğunu da söylemişti, enfeksiyon gibi. Ama bunun için gereken diğer belirtiler Charlie’de görülmediğinden bu pek de olası değildi. Detaylı bir psikolojik değerlendirme ve yapılacak tıbbi testler, doğru teşhise giden tek yoldu.
Ayrıca Walderman’da, yeni hasta kabul etmekte olan birçok doktorun da adını vermişti. Bu Charlie’nin sinirine dokunmuş, üzerinde telefon numaralarının yazdığı kağıdı, ofisten çıktığı…
Sayfa-75-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder