16 Tem 2013

KAN GÖLÜ

KAN GÖLÜ - Tess Gerritsen



…rapor edilmesi gerekiyor,” dedi Clarie.
“O işi olmuş say. Aslında şimdiden Elwyn ve kurşun yaraları ile ilgili bir dosyam var.”
“Şimdi bana kemikten bahset,” dedi adam, sandalyesine oturarak.
Clarie de oturdu. Birbirlerine tam olarak bakmadıkları halde, Lincoln, aralarında neredeyse fiziksel olan bir duvarın varlığını hissediyordu. Bunu daha ilk karşılaşmalarında hissetmişti-ki bu ilk karşılaşma Clarie kasabaya taşındıktan hemen sonra hasta bir mahkûma bakması sayesinde olmuştu. Lincoln ta en başından beri onun hakkında çok şey merak ediyordu. Kocası neredeydi?
Neden oğlunu tek başına büyütüyordu? Ne yazık ki ona kişisel sorular soracak kadın yakın değildi, ayrıca kadın da böyle bir şeye açık olmadığı izlenimi vermişti. Kibar, ama özel hayatının gizli kalmasında ısrarlı, kimseyle fazla yakınlık kurmak istemiyormuş gibi davranırdı ne yazik ki. Hoş bir kadındı. Parlak siyah gözleri, ilk gümüş tellerin serpildiği gür, dalgalı kahverengi saçları olan kısa boylu, ama güzel yapılı biriydi.
Clarie, ellerini Lincoln’un masasına dayayarak konuşmaya başladı.
“Uzman değilim, ama bu kemiğe sahip bir hayvan bilmiyorum. Boyutlarına bakılacak olursa da sanırım bir çocuğa ait.”
“Etrafta başka kemikler de buldun mu?”
“Rachel ve ben tüm avluyu aradık ama başka bulamadık. Sanırım köpekler onu ağaçların oradan bulup getirmişler. Herhalde tüm alanı araştırmanız gerecek.”
Sayfa-25-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder